Hikâye, fıkra ve makalelerinde hür olarak var olmak isteyen bir milletin ızdıraplı kaderini anlatan Ömer Seyfettin, 36 yıllık ömrüne Türk edebiyatı ve Türk düşüncesi için “kült” niteliği taşıyacak onlarca eser sığdırmıştır. Öyle ki bugün Ömer Seyfettin’in eserlerini etüt etmeden, modern Türk edebiyatını anlamak mümkün değildir. Başlattığı Yeni Lisan hareketi, hür ve müreffeh Türk Cumhuriyeti’nin resmî dil politikası haline dönüşmüş, ne yazık ki Ömer Seyfettin bugünleri göremeden hayata gözlerini yummuştur. Aynı şekilde modern Türk hikâyeciliğinin “Ömer Seyfettin’in Pembe İncili Kaftan”ından çıktığını iddia etmek mübalağa olmayacaktır. Seyfettin hikâyelerinin kaynağını kendi hayatında bulur. Özellikle anı defterleri incelendiğinde, hikâyelerinin genelinde otobiyografik öğeleri fark etmek mümkün olacaktır.
Hürriyet Bayrakları olarak neşrettiğimiz bu kitaba adına veren hikâyesi, onun Balkan Savaşı’ndaki esaret günlerinde kaleme aldığı ve özgürlüğüne kavuştuktan sonra Türk Yurdu dergisinde yayımladığı hikâyelerden biridir. Osmanlıcılığa karşı güçlü bir hiciv ve Türkçü düşüncenin kuvvetli bir propagandası olan bu eser, devrin fikir hayatındaki bunalıma ve Osmanlı fikriyatının yaşadığı büyük travmaya ışık tutmaktadır.