TÜRKİYE NASIL KURTULDU NASIL BATIRILDI
YENİDEN NASIL KURTULUR?
Kurucu Aklı Anlamak ve Kuruluş Ayarlarına Dönmek
"Kuruluş Ayarlarına Dönmek" kurucu tecrübeden Atatürk'ün bağımsızlık ve uygarlık savaşından ilham alarak geleceğe dönmektir.
Türkiye Cumhuriyeti'nde "kuruluş ayarlarına dönüşü" zorunlu kılacak şey temel kurucu ayarların bozulmasıdır:
1. Eğer ülke yeniden tam bağımsızlığını kaybetmişse
2. Eğer millet egemenliğini yeniden birilerine kaptırmışsa
3. Eğer aklın bilimin ve çağdaş uygarlığın yerini yeniden hurafeler boş inançlar ve bağnazlık almışsa
4. Eğer "Yurtta barış dünyada barış" idealinden vazgeçilmişse kuruluş ayarları bozulmuş demektir.
Maalesef Atatürk'ün ölümünden sonra bu dört temel kurucu ayar bozulmaya başlamış bozulma 65-70 yıl devam etmiştir. Son 15 yılda ise bozulma tamamlanmıştır. Çok daha önemlisi bugün karşıdevrim Türkiye Cumhuriyeti'ni bambaşka bir yapıya dönüştürmek için kendi kuruluş ayarlarını yapmaktadır.
"Yalnızca ufku görmek yetmez ufkun ötesini de görmek gerekir" diyen Atatürk ufkun ötesini görerek gelecekte bir gün "kuruluş ayarlarına dönmek" gerekebileceğini düşünmüştü. Gelecekte Türkiye Cumhuriyeti'ni ne zaman nasıl ve kimin kuruluş ayarlarına döndürmesi gerekeceğini ise 1927'de söylediği Nutuk'un sonundaki "Gençliğe Hitabe"de açıkça dile getirmişti. Bu anlamda "Gençliğe Hitabe" kuruluş ayarlarına dönüş şifresidir.
Bugün hâlâ kurtuluş için Atatürk'ün "emperyalizme sömürüye karşı tam bağımsızlık; bağnazlığa geri kalmışlığa karşı akılla bilimle uygarlık; savaşa karşı yurtta barış dünyada barış" formülünden daha gerçekçi bir çözüm yoktur.
"Görevim bitmemiştir bitmeyecektir. Ben toprak olduktan sonra da devam edecektir."
Atatürk 21 Ekim 1925.