Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu andan itibaren kendisini hızla değişen bir dünyanın içerisinde bulmuştur. Devletin Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başlatmış olduğu siyasal yolculuk O'nun ölümü üzerine çeşitli değişikliklere uğramıştır. İkinci Cumhurbaşkanı olarak göreve gelen İsmet İnönü yönetimindeki devlet 1950 yılına kadar CHP ve İnönü çizgisini takip etmiştir. İnönü dönemi olarak da değerlendirilebilecek olan bu süreci kendi içerisinde iki bölüme ayırarak incelemek doğru olacaktır. 1938 ile 1945 yılları arasında cereyan eden birinci İnönü anlayışı dönemi dünyada büyük sıkıntılar yaratan İkinci Dünya Savaşı'nın gölgesinde geçmiştir. Tek parti zihniyetinin fazlaca keskinleştiği bu süreçte İnönü Değişmez Genel Başkan ve Milli Şef olarak otoritesinin en üst sınırında bir yönetim anlayışı benimsemiştir. Türkiye'nin savaşa dâhil olmamasına rağmen; ekonomik siyasal ve toplumsal anlamda büyük sıkıntılar yaşadığı bu sürecin sonunda savaşı demokrasi taraftan olan devletler kazanmıştır. İnönü'nün ikinci iktidar anlayışı dönemi ise 1945-1950 yılları arasında yaşanmıştır. 1945 yılı itibariyle dünyada; ABD'nin önderliğini yaptığı demokratik Batı Bloğu ile SSCB'nin bayraktan olduğu komünist Doğu Bloğu arasında Soğuk Savaş süreci başlamıştır. Türkiye bu iki başlı oluşum içerisinde kendisine yeni bir yön çizme zorunluluğu içerisine girmiştir. İç ve dış politika anlayışında büyük değişimler geçiren CHP iktidarı özellikle iç politika uygulamala-nnda gerçekleştirdiği yumuşamalarla hem toplumun hem de demokratik devletlerin beğenisini kazanmaya çalışmıştır.