“Hiç seyahat etmiş miydi? Büyük olasılıkla, çünkü dünya haritasına kimse onun kadar hâkim değildi. Paylaşacak detaylı bilgisinin olmadığı hiçbir yer yoktu. Kulüpte, yolunu kaybetmiş ya da şaşırmış gezginlerle ilgili ortaya atılan binlerce görüşü kimi zaman çok az sözcükle, kısaca ve açık bir şekilde düzeltirdi... Her yeri gezmiş biri olmalıydı, en azından zihninde... Bununla birlikte kesin olan bir şey vardı, o da Phileas Fogg’un senelerdir Londra’dan ayrılmadığıydı.”
Phileas Fogg, kimsenin hakkında bir şey bilmediği zengin ve kibar bir İngiliz beyefendisidir. Son derece düzenli bir hayat sürmesi, titiz ve dakik olmasıyla ünlüdür. Bir gün üyesi olduğu Londra Reform Kulübü’nde gerçekleştirmesi imkânsız gibi görünen bir konuda iddiaya girer: Dünyanın çevresini 80 günde dolaşacaktır. Fogg tek bir aksilikte her şeyini kaybedebileceği bu seyahate yardımcısıyla çıkar. Onlarca farklı ülkede başına geleceklerden ise habersizdir.
1872’de yayımlandığı günden beri her yaştan okurun hayal gücünü zenginleştiren 80 Günde Devri Âlem, on dokuzuncu yüzyıldaki teknolojik gelişmeler sayesinde uzakların yakınlaşmaya başladığı ve böylece modern kültürün de adım adım değiştiği bir dönemin panoramasını çiziyor.