Bir veda daha ediyorum baharın tazeliğine ve yazın coşkusuna.
Eylül, en sarı hâliyle usul usul kapımı tıklatıp, bir misafir tedirginliğiyle konuk oluyor sayfalarıma.
Buğulu camın önüne çektiği masasında en duygusal şiirlerini yazıyor.
Yeni sözcükler keşfediyor satır aralarında.
Yazın güneşinden kamaşmış hayalleri daha gerçekçi görünüyor gözüne.
Göçmen kuşlar güneye yönelmişken, yağmur tadında bir müzik açıyor.
Ağaçlardan düşen yapraklara bakıp hayatı ve ölümü sorguluyor.
Hüzün kokuyor şimdi sayfalarım ama umut baharlar kadar yakın.
66. sayımla, en güz hâlimle ellerindeyim.
Topladığım yapraklardan ağaçların sırlarını fısıldıyorum kulaklarına; duy beni!