Sana karışıyorum büyük bir tutkuyla, sınır tanımayan mavi patiskana, Boğaz’ın incisine, sınır tanımayan bir damla olarak akıyorum. Kalbimin gözlerini açıyorum, önüme serilen güzelliklerin farkındalığını yaşıyorum. Tebessüm ediyorum erguvana, hak ettiği zamanı ayırıyorum, yavaşça ve özenle. Dokunuyorum sevgiyle ve aramızda şenlikli bir oyun başlıyor. Erguvanın gölgesinde özgürleşiyorum.
Erguvanın gölgesinde neşeye, umuda dair her güzelliği bir arada yaşıyorum. Mevsimlere, kurallara takılı kalmadan, şimdinin saadetini biçiyorum dallarından, yapraklarına değin her bir parçasında.
Ağaç aşktır. Ağaç ruhani bir tedavidir. Sınırsız duygu, düşüncelerle, sayısız ağaca sırtımı dayayıp dertleştiğim, dost kucağına kendimi bırakıp sarılıp koklaştığım olmuştur. Penceremin önünde, her mevsim değişen hallerini takip ettiğim özel bir ağaç olmalıdır.
Ve uzun uzun orman yürüyüşlerim...