Kiara Brinkman'ın bu ilk romanı Amerikan edebiyat çevrelerinde ve basın organlarında büyük ses getirdi. Sekiz yaşında annesinin ölümünün ardından hayatla baş etmeye çalışan bir çocuğun sesinden yazılmış bir roman sade ve akıcı dili hüzünlü bir o kadar umut dolu yaklaşımıyla 'modern zamanların Küçük Prensi' olarak tanımlanıyor. The New York Times Chicago Tribune San Francisco Chronicle ve The Washington Post tarafından büyük övgü ile karşılanan roman duru dili ve dokunaklı yaklaşımıyla gönülleri fethetmeye aday görünüyor.
Uzun yıllar otistik çocuklarla çalışmış olan yazar Kiara Brinkman'ın romanında yaşamı ölümü ve dünya işlerini algılamaya çabalayan sekiz yaşındaki Sebby'nin sesi bizleri belki de çoktan gerilerde bıraktığımız içimizdeki çocuğu kucaklamaya sevgiye anlayışa ve hayatta her türlü engel karşısında dimdik ayakta durmaya davet ediyor.
"Sebastian'ıma
Bugün beş yaşındasın. Sana bunu artık söylemeliyim. Seni kucağıma aldığımda içimde garip bir his oluyor. Seni kucağımda tutarken bile özlüyormuşum gibi hissediyorum kollarımın arasında sana bakıyor olsam bile. Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum. Belki sen anlarsın. Lütfen anlamaya çalış. Şu anda uyuyorsun. Uyurken seni izliyor ve seni yine de özlüyorum. Seni ne kadar çok sevdiğimi bilmeni istiyorum. Seni seviyorum. Senin bunu bilmeni ve her zaman ayakta dimdik durmanı istiyorum.
Sevgiler
Annen"
Mektuptaki sözcüklere bakıyorum. Sonra mektubu katlıyor ve cebime geri koyuyorum bütün sözcükleri hâlâ kafamın içinde görebiliyorum. Onları o kadar çok okudum ki sadece sözcük oluyorlar artık ne anlama geldiklerini bilmiyorum.
Sıradışı bir çocuğun sıradışı hayatını anlatan Ağaçların Tepesinde Yükseklerde naif ve akıcı dili çarpıcı kurgusu ve sesiyle kolay kolay unutulmayacak bir roman. Kaybettiği annesinin yasını tutarken elinde olmaksızın büyüyen bir çocuğun Sebby'nin hikâyesini okurken içinizdeki çocuğun sesine siz de kayıtsız kalamayacaksınız.