“İstemiyor gelmeyi gece,
ne sen gelesin
ne de ben gidebileyim diye.
Ama ben gideceğim
şakaklarımı parçalasalar da akrepten güneşler.
Ama sen geleceksin
tuz yağmurlarında yanmış dilinle.
İstemiyor gelmeyi gün,
ne sen gelesin
ne de ben gideyim diye.
Ama ben gideceğim
örselenmiş karanfilimi kurbağalara bırakıp.
Ama sen geleceksin
karanlığın kokuşmuş pisliklerinden.
Ama istemiyor gelmeyi ne gece ne de gündüz;
çünkü yanmamı istiyor senin sevdandan,
senin de benim sevdamdan.”