Bu kitap ahlâkın gücü ve işlevlerini önemli ölçüde hukuka ve siyasete bıraktığı modern dönemde ahlâk alanında bir krizle karşı karşıya olduğumuz kabulüyle yazılmıştır. Kriz hem modern dönemi inşa eden Batı düşüncesinde hem de Batı düşüncesinin şu veya bu açıdan etkisinde kalan diğer medeniyetlerde kendisini hissettirmektedir. Bugün ahlâkın fâili olarak insan iyinin yitirildiği ve ahlâkın asli sorusunun unutulduğu bir bireysel ve toplumsal hayata mahkûm olmakla sınanmaktadır. Bu sebeple bu kitapta tanım anlam ve eylem olarak iyiye ulaşmanın bir çerçevesi çıkarılmaktadır. Elinizdeki kitapta ahlâki farkındalık tecrübe ve kararların oluşum süreci tartışılmaktadır. Bu anlamda kitap ahlâka yeni bir bakış getirmekte ve ahlâk için nesnel bir zemin oluşturmaktadır. Ahlâkiliğin sorgulandığı günümüz dünyasında bu nesnel zemin siyasetten iktisada sanattan topluma tüm alanlarda kurucu bir rol oynayacaktır.