Kelimelerin, sözcüklerin azlığı ya da çokluğu bir şeyi ifade etmenin kıstası değildir, öyle ki tek bir sözcük dahi tüm satırların özeti olabilir.
Burada algıdan söz edebiliriz; işitilemeyen, görülemeyendir algı.
Bu yüzden sözcüğün görünen manasından ötesi ancak görmeyi seçenlere açılır.
Mesele çok ya da az konuşmanın, çok ya da az okumanın, bilmenin ya da bilmemenin ötesinde bir algı, bir anlayış, bir evrim meselesidir.
Tek bir sözcük bir dünya dolusu anlatımın efendisi olabilir. "Doğru sözcükle yan yana gelmeye niyetimiz olsun yeter ki."