logo

Ahmet Ferit’e Mektuplar

Ürün Kodu: 9786256385726
Yazar: Yusuf Akçura
₺242,00

“Üç Tarz-ı Siyâset’i iyi bulmamışsın da ‘Üç Siyâset’ demişsin, pekâlâ! Daha selis fakat dediğin gibi biraz prentieux (iddialı). Sen üç siyasetten yalnız birincisi kabil diyorsun. Ben de bilahare görmüş olacağın gibi yalnız birincisi gayr-i kabildir diyorum. Ne kadar taban tabana zıt efkâr. Lakin birinci kısım makalem sırf tarih idi, ma-vaka‘ayı hikâye idi. Tabii bence doğrusu zannolunan bir nokta-i nazardan bakılarak. Lakin asıl kabil-i tatbik olur olan üçüncü makaledir ki onu şimdi artık okumuşsundur ve ancak onu okuduktan sonra öyle bahsedebileceğiz, şimdilik kesiyorum. Eğer karşılık makale yazarsan elbet hoş olur… Acele ediyorum değil mi? Belki benimkini de derç etmeyecekler. Amma ne beis var; yaşasın Şûrâ-yı Ümmet!” [25 Mart 1904]

Türk düşünce tarihinin önemli isimlerinden Yusuf Akçura ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk İçişleri Bakanı Ahmet Ferit Tek, Kuleli Askeri Lisesi’nde başlayan samimiyetlerini, Akçura’nın vefatına dek sürdürmüş iki yakın dosttur. Birlikte Fizan’a sürgün edilmişler ve yine birlikte Paris’e geçerek Ecole Libre des Sciences Politiques’ten mezun olmuşlardır. Yusuf Akçura’nın 1903’te Fransa’dan Rusya’ya dönüşüyle yoğunlaşmaya başlayan mektuplaşmaları Akçura’nın vefat ettiği 1935’e kadar devam etmiştir. Hemen her hafta karşılıklı yazıldığı anlaşılan mektuplar gösteriyor ki birbirlerini bu derece seven, saygı duyan iki dost herhâlde Türk siyaset ve kültür hayatında enderdir. Bu mektuplar Yusuf Akçura ve Ahmet Ferit Tek’in hayatlarının karanlıkta kalan bazı noktalarının aydınlatılması açısından önemli olduğu kadar, Rusya Türkleri’nin 1905 İhtilali sonrası giriştikleri siyasi mücadelenin tarihinin yazılmasına da mühim katkı yapacak niteliktedir. Belki de en önemlisi, neşredildiği günden beri gündemimizi işgal eden Üç Tarz-ı Siyaset’in yazılış serüveni, Jön Türkler’in muhaceretteki mücadeleleri, birbirleriyle olan ilişkileri hakkında da mektuplar sayesinde yeni bilgiler edineceğiz.

Yazar Hakkında:

Yusuf Akçura

Rusya’nın Simbir vilayetinde fabrikatör bir ailede doğdu (1876). Babasının vefatı ve işlerinin bozulması üzerine küçük yaşlarda annesiyle beraber İstanbul’a taşındılar. Koca Mustafa Paşa Askeri Rüştiyesi, Kuleli Askerî Lisesi ve Harbiye’yi bitirdikten sonra Erkan-ı Harp Sınıfı’na ayrıldı. Burada okurken aralarında Ahmet Ferit’in (Tek) de olduğu bir grup arkadaşıyla birlikte 1897’de Trablusgarp’a sürgün edildi. Bir yıl hapis yattıktan sonra affedildi. Rütbesi iade edildikten sonra bir müddet Trablusgarp Fırkası’nda görev yaptı ve Ahmet Ferit’le birlikte Paris’e kaçtı. Ecole Libre des Sciences Politiques’i 1903’te tamamlayarak Simbir’e döndü. Ahmet Ferit ve diğer arkadaşlarıyla yıllarca kesintisiz sürecek mektuplaşması da bu dönüşle başladı. 1903-1908 yılları arasında Rusya’da yaşadı, Rusya Türklerinin siyasi faaliyetlerine aktif olarak karıştı. Rusya’da bulunduğu sırada “Üç Tarz-ı Siyaset” isimli meşhur makalesini kaleme aldı. Türk siyasi tarihinde bir dönüm noktası olan bu önemli makalesinin arka planını, yakın arkadaşı Ahmet Ferit’e yazdığı mektuplarda paylaştı. Kazan’daki Muhammediye Medresesi’nde tarih ve Osmanlı edebiyatı dersleri verdi. Müslüman İttifakı Partisi’nin merkez komite üyeliğine seçildi. Kazan Muhbiri gazetesini çıkardı. II. Meşrutiyet’in ilanı üzerine İstanbul’a döndü. Türk Yurdu dergisini çıkarmaya başladı ve Türk Ocağı’nın kuruluşuna katıldı. Darülfünun’da dersler verdi. Balkan Savaşlarına ihtiyat yüzbaşısı olarak katıldı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Ruslar tarafından esir alınan Türk askerlerinin akıbetini araştırmak için 1917’de Rusya’ya gitti ve ayrıntılı bir rapor hazırladı. Millî Mücadele’ye iştirak etti, Cumhuriyet’in kuruşunda mühim roller oynadı. Aynı zamanda Kurtuluş Savaşı sırasında ihtiyat yüzbaşısı olarak vazife yaptı. Trablusgarp’ta sürgünde iken onlara kol kanat geren Şevket Paşa’nın kızı Selma Hanım’la evlendi, yakın arkadaşı Ahmet Ferit’le bacanak oldu. Bu evlilikten Tuğrul ve Ülken adında iki çocuğu oldu. Ankara ve İstanbul üniversitelerinde dersler verdi. TBMM’de milletvekili olarak 1935’e kadar bulundu. Türk Tarih Kurumu’nun kurulması ve ilk millî ders kitaplarının neşredilmesinde aktif rol aldı. Yakın dönem Osmanlı ve Avrupa tarihi hakkında çok sayıda eser ve makale kaleme aldı. İstanbul Üniversitesi’ndeki dersinden dönerken Haydarpaşa Garı’nda geçirdiği kalp kriziyle 1935’te vefat etti.

Yazarın Diğer Kitapları

Son görüntülenen ürünler

Whatsapp Destek Hattı