Son 20 yılda özellikle internet ve haberleşme teknolojisinde yaşanan değişimler sadece sosyal hayatımızı değil, uluslararası ilişkileri ve özelde güvenlik ve savunma anlayışlarını da büyük ölçüde değiştirdi ve bu değişim devam etmektedir.
Yakın zamana kadar bir ülkenin ulusal gücü denilince akla sadece, bugün sert güç olarak adlandırılan ‘Silahlı Kuvvetler’ gelirdi. Sert güç kullanmanın ekonomik olmaması nedeni ile 1990’larda “yumuşak güç” fikri ortaya atıldı. ABD ve AB içindeki uygulamaları ile yumuşak güç, pasif bir kavram olmaktan çıkarılarak; ülkenin siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel gücü başta olmak üzere tüm güç unsurlarının sistematik bir şekilde kurgulandığı ve ülke politikasını destekleyecek işlevler edindiği bir mekanizma haline getirildi.
Ancak, halkın beynindeki savaşı kazanmadan silahla bir yere varılamayacağı Irak ve Afganistan’daki savaşlarda test edildi. ABD’de Obama dönemi ile birlikte, fikirler savaşını kazanmak düşüncesi “kamu diplomasisi” alanındaki çalışmaların “sosyal medya”daki yeniliklere paralel olarak yeni bir çehre kazanmasını sağladı. Silahlı Kuvvetler de bu işe girmek için “stratejik iletişim” kavramını çerçeve edindi. Bu kavramların yanına başta sosyal medya olmak üzere haberleşme teknolojilerini kullanan “yumuşak istihbarat” olgusu da eklendi. Günümüzde ise yapay zeka ve makine öğrenmesi alanındaki gelişmeler, güç kavramını öngörülmesi zor bir istikamette devrimsel olarak dönüştürüyor.
İşte elinizdeki bu kitap bütün bu çalışmaları “akıllı güç” kavramı çerçevesi içinde okurlarının dikkatine sunmaktadır.