Her şey bir telefonla başlar. Rıza Malik eski dostu Sina Vefa'nın ısrarlı yardım isteği üzerine New York'taki mütevazı hayatını geride bırakıp Tahran'a; doğduğu ve 12 yaşına kadar yaşadığı şehre doğru meçhul bir yolculuğa çıkar. Tahran'da işlerini hemen halledip New York'a geri dönmeyi istese de çok geçmeden hem Tahran'ın kendisini aslında hiç terk etmediğini anlar hem de yolculuğunun planladığı kadar kısa sürmeyeceğini.
Alacakaranlıkta Tahran tam cevapları bulduğunuzu sandığınız anda yeni sorular soran ve iyi ile kötü sadakat ile ihanet geçmiş ile şimdi arasındaki ayrımın göründüğü kadar keskin olmadığını hatırlatan bir roman. Salar Abduh bir an bile nefes almayan anlatımı ve incelikli üslubuyla okuru Rıza Malik'in peşi sıra; karanlık adamların geçmişin Irak'ta sürmekte olan savaşın ve Tahran sokaklarının gölgesinde gerilimli bir maceraya çağırıyor.