Çağımızın önemli ve insanı bunaltan sorunları karşısında başkaldırma felsefesini bir çıkış yolu olarak gören Albert Camus çağdaş çağdaş bir sanatçı-filozofdur. Camus dekorların giderek daraldığı bir dünyada insanlık durumunun gittikçe derinleşen trajedisine parmak basıyor ve umuda doğru bir başkaldırıdan bahsediyor. Dünyayı akla aykırı olarak gören ve insan bilinci ile dünya arasındaki kopuşu absurde olarak niteleyen Camus ölümle birlikte herşeyin birgün sona ereceğini bile bile umutsuzluğu ve karamsarlığı değil de umudu ve yaşama aşkını temsil ediyor ve iki büyük dünya savaşıyla olumsuz etkileri devam eden krizlerin insanlık bilincinde açmış olduğu yaraları sarmaya çalışıyor.