Yeni yetişen nesillerin terbiyesini ailenin vazifesi olarak değil, devlet vazifesi olarak algılama yanlışlığı modern çağın problemlerinden. Oysa dinimizce çocuklarla ilgili meseleler, özellikle de çocuğun sahip olduğu hemen bütün haklar devlet ve mahkemelerden önce fertleri, özellikle de anne ve babaları ilgilendiriyor. Yani çocuk haklarının neredeyse tamamı anne ve babaların uygulaması gereken ve de uygulayabilecekleri temel hükümler. Devletin vazifesi ise sınırlı. Ailenin olmadığı veya olduğu halde vazifelerini yapamadığı durumlarda devreye giriyor.
Kur’an-ı Kerim “Ey iman edenler, kendinizi ve ailenizi yakıtı insan ve taşlar olan ateşten koruyun” (Tahrim 6) diye buyururken çocukların dünya ve ahirete ait hüsranlarının sorumluluğunu anne ve babalarına yükler. Anneler ve babalar kaçınılmaz olarak İslam’da çocuk hukukunu, yani “Allah’ın çocuklara bahşettiği haklar”ı en iyi şekilde öğrenmek ve uygulamakla mükelleftirler.
Prof. Dr. İbrahim Canan, sahasında çok önemli bir boşluğu dolduran ve daha önce “İslam’da Çocuk Hakları” olarak iki baskı yapan eserini ihtiyaçlarından hareketle genişleterek yeniden yayına hazırladı. Yazar. Kur’an’ı ve nebevî kaynaklarda “çocuk”a ilişkin bütün hükümleri ele alıp değerlendiriyor.
Kitabı okuduğunuzda bir anne ya da baba olarak Allah’ın bu çok önemli emanetlerine riayet etmeyi öğrenmenin yanı sıra dinimizde çocuğa verilen önemi, gösterilen şefkati, tanınan ayrıcalıkları da görüyorsunuz.
“Çocuklarınızı çok öpün, zira her öpücük için size cennette bir derece verilir, melekler öpücüklerinizi sayarlar ve sizin için yazarlar” buyuruyor Efendimiz. Anne ve babalara çocuklara bir öpücüğe varıncaya kadar görünen her hususta eşit davranmalarını emrediyor. “Tıfıl olan (hayrı şerri birbirinden ayıramayan) çocuklarınızı dövmeyiniz diyor. Buluğa ermemiş çocuğun malının anne ve babasına haram olduğunu söylüyor.
Ve bir çocuk kimliği şekilleniyor kafanızda. Önemsenen, ciddiye alınan, değer verilen, sevilen, korunan. Ona karşı keyfi davranamayacağınız, hakları dinen muhafaza altına alınmış, ihlallerin insanın ahiret hayatını perişan edebileceği… Öyle zannediyorum ki çoğu anne ve baba çocuklarına haklarını verme konusunda adil olabilirler. Bir cehaletten kurtulsalar...