“İşçi mahallesinde sıradan bir gün daha başlıyordu. Fabrikanın düdüğü her sabah olduğu gibi yine mahallenin dumanlı havasını keskin bir çığlıkla yaladı. Kasları ritmini bulamamış, gözlerinden uyku akan yüzler, küçük karanlık evlerden sokağa yayılmaya başladılar…”
İşçi ve köylülerin Çarlık rejimine karşı yürüttükleri mücadelenin öyküsünü anlatan Maksim Gorki, Ana'yı yazdığı ilk günden bugüne dek farklı coğrafyalarda defalarca konuşmuştur.
Bir başkaldırı ve umut romanı olan Ana, dönemin gerçekliğini sunan önemli kaynaklardan biri kabul edilir.