Arap-İslam medeniyetinde entelektüeller" dendiğinde kimlerin bu kapsama girdiği sorusu ve bu ibarenin tekabül ettiği anlam kargaşasının oluşturduğu boşluk Cabiri'yi zorunlu bir başlangıca sevk ediyor: "Entelektüel" kavramını asli referansını bulduğu Avrupa düşüncesinde bugün kendisine verilen anlamı Arap-İslam kültürü dâhilinde yansıtacak şekilde yeniden inşa etmek. Buradan hareketle kitabın ilk ve geniş bölümünü "entelektüel" kavramının çıkışı doğduğu medeniyet içindeki anlamı filolojik ve etimolojik yapısı kavram intikali ve yeni medeniyet içindeki karşılığını vs. açıklamaya ayırıyor. Kavram nakli ve inşasını gerçekleştirildikten sonra; Arap-İslam medeniyetinde entelektüelleri onların rollerini iktidar ve siyasetle ilişki durumlarını iki örnekleme ile ele alıyor; İbn Hanbel mihnesi ve İbn Rüşd nekbesi.
Bu eserde yer alan üç inceleme insanı tatmin eden bir olgunluğa ulaştığı anlamında değil bilakis çağdaş düşünceye ait bir kavramın kültürümüzde referansının oluşturulması ve ona adapte edilmesi işlemi için pratik bir yöntem sunması anlamında örnek olarak nitelenebilir.
Biz günümüzde tümel-evrensel değerler olarak kendini dayatan çağdaş modernite değerlerinin kültürel nakline yoğunlaşarak bu değerleri geleneğimizde olabilecek benzerleriyle ilişkilendirerek ve bizdeki moderniteye referans yapacak bir yöntemle yeniden inşa ederek bu sınıflama ve tavırları aşmak için çabalamanın vaktinin geldiğini düşünüyoruz. Şüphesiz bu kültürümüzü üç eksenli veya üç boyutlu "içten yenileme" stratejisidir: Geleneğimizin epistemolojik eleştirisi ekseni modernitenin düşünce ve bilincimize kültürel nakli ekseni ve bizzat Avrupa modernitesini eleştirme ve onun kaygan zeminlerini ve düsturlarının göreceliliğini gösterme ekseni.
Umulur ki bu eser kültür nakli ekseninde yeni ve mütevazı bir katkı sunar.