Bir dilin geliştirilebilmesi için önemli noktalardan birisi okumaktır. Ancak seçilecek metinlerin dilin geliştirilmesine ne kadar katkı sağladığı da önemlidir. Kompozisyonda hedefimiz bir düşüncenin farklı boyutlarıyla bütünlük sağlamasını gerçekleştirmek; duygularımızı ve düşüncelerimizi bir insicam oluşturacak şekilde aktarmaktır. Elbette bunu yaparken giriş, gelişme ve sonucu göz önünde bulundurmamız kompozisyonun lehinedir. Esasen bu bölümlerin her birinin bir paragraftan meydana gelmesi beklenir. Edebiyat kitaplarımızda yer alan biçimiyle girişte anlatmak istediğimiz düşünceyi belirtir ve buradaki içeriğin kısa olmasına dikkat ederiz. Gelişmede, girişte bahsettiğimiz düşüncemizi ayrıntılı olarak ele alırız. Bu bölümün özelliklerinden birisi de bir paragraftan fazla olabileceğidir. Bir başka ifadeyle gelişme; hem giriş hem de sonuçtan daha hacimli olmalıdır. Sonuç bölümüne gelirsek, burada da tafsilata çok girmeden kısa bir şekilde ana düşünceyi ifade ederiz. Elinizdeki kitapta seçilmiş olan kompozisyon metinlerine dikkat edecek olursak, genelde yukarıda bahsi geçen özelliklere sahip oldukları görülecektir. Kitaptan nasıl yararlanacağımız konusuna gelince, öncelikle metin içerisinde bilinmeyen kelimeler tespit edilmeli; özellikle bilinmeyen fiillerin hangi esreleyen ön edatlarla kullanıldığı ve hangi anlamlara geldiği meselesi çözülmelidir. Yani metni okurken metinde mevcut kelimelere hâkimiyetimizin tam olması arzu edilir. Bir metinden ancak okuduğumuzu anlarsak istifade edebiliriz. Metni birkaç kez okuyup idrak ettikten sonra hem metnin altındaki sorulara cevap verme, hem de kendimizin metinle ilgili yeni soru oluşturma ve bunlara cevap verebilme kabiliyetini kazanmamız gerekmektedir. Yani okuduğumuzu anlayabilmek çok önemli bir noktadır. Kitabın hedefi şudur: İstenileni yaparsak okuduğumuzu anlayabilecek, okuduğumuz metinle ilgili yorum yeteneğine sahip olabileceğiz. Eğer metinde geçen dil özelliklerini hafife alırsak, maalesef netice alamayız.