“Ahmet Yaşar Ocak daha çocukken bile olgun, ağırbaşlı, okumayı çok seven biriydi. Ben şimdi daha iyi anlıyorum ki, o daha o yaşlarda bilim adamı damarına sahipti. Daha ilkokulda iken öğretmene en fazla soru soran öğrencilerdendi. Okula dergi gelirdi, pek çoğumuz dergiyi angarya kabul ederken o hemen derginin kapağını açar, okumaya başlardı.”
Taha Akyol
“Ahmet Yaşar Ocak’ın araştırmaları Türkiye’nin bugünkü meseleleri üzerine düşünen ve yazan bütün aydınlar tarafından mutlaka okunmalı.”
Beşir Ayvazoğlu
“Ahmet Yaşar Ocak, çoğu ilahiyat merkezli düşünen tarihçilerden değildir. Üstünde çalıştığı alanda cesaretle ortaya koyduğu sorunların bilhassa toplumsal, zihinsel ve yaşam biçimleriyle ilgili köklerine el atarken, gerçekten ‘mevcut âlimler’in dışına taşmıştır. İslam tarihini, yayılan bir imparatorluğun içine saplandığı teolojik ağırlıktan kurtarmak isteyen bir bilgindir.”
Salih Özbaran
“Fikir ve düşünce hayatına dair eser yazmak herkesin kârı değildir. Ülke olarak biz bu konuda çok zayıf durumdayız. Ülkemizde çok sayıda üniversite olduğu halde, fikir dünyasında çığır açabilecek bilim adamımız pek yoktur. Asıl ihtiyacımız olan ise budur zaten. Ben Ahmet Yaşar Ocak ve onun geleneğini takip edenler ile birlikte bu yolda da önemli adımlar atacağımızı düşünüyorum.”
Mehmet İpşirli
Yozgat gibi küçük bir Orta Anadolu kasabasında doğup adını yaptığı birbirinden kıymetli çalışmalarla duyuran Ahmet Yaşar Ocak, yetiştiği kültür ortamını; her biri birbirinden değerli hocaları Ömer Nasuhi Bilmen, Nihat Sami Banarlı, Ali Nihat Tarlan, Mahir İz, M. Tayyip Gökbilgin, Nejat Göyünç, Ercüment Kuran, Claude Cahen ve Irene Mélikoff’u ve üzerinde yıllarca titizlikle çalıştığı konuları bu hatıratta anlatıyor. Tarih yazıcılığı alanında Türkiye’de mevcut bazı önyargılara karşı çıkan Ahmet Yaşar Ocak’ın hayat hikâyesi, tarihe meraklı herkesin başucu kitabı niteliğinde…