maz Maya’nın gözleri parlak bir ışıkla kamaşmış. Mayacık kendini bir anda boşluğa bırakmış. Minik kanatlarını açarak uçmaya başlamış. Bir zaman sonra gözleri ışığa alışmış. Etrafı neşeyle seyretmeye koyulmuş.
Yanındaki rehber arı, aşağıdaki ıhlamur ağaçlarını göstererek, “Haydi iyi bal toplamalar” demiş.
Ama Maya rengârenk çiçeklerden, masmavi gökyüzünden gözünü alamıyormuş ki onu duysun!
“Oh… Dünya ne kadar da güzelmiş!” diye bağırıyormuş çılgınlar gibi.
Sonunda kendini yorgun argın bir lalenin üzerine bırakmış. İştahla laleden bir damla bal suyu emmiş. “Oh… Ne enfes bir tat bu” demiş. “Doğrusu dışarısı bu kadar güzelken kovana dönmem gereksiz. Gencim, kuvvetliyim… Üstelik pırıl pırıl kanatlarım, beni koruyacak bir iğnem var… Kendi başımın çaresine bakabilirim…”…”
Waldemer Bonsels’in dünyaca ünlü eseri Arı Maya’yı Nehir Aydın Gökduman tatlı mı tatlı bir dille yeniden üsluplandırdı Murat Bingöl’se sevimli resimlerle süsledi.
Çocuklar, çiçekten çiçeğe uçan özgür ruhlu ve çok meraklı Arı Maya’nın maceralarını okurken hem eğlenecek hem de kendi paylarına pek çok ders çıkaracaklar.
