Âşık Hayalet'in aydınlık ve olağanüstü yaratıcılıktaki dünyasına hoşgeldiniz. Bir adam karda yere düşer kafasını kaldırım kenarına çarpar ve ölür. Ancak bu işte bir gariplik vardır: Adam ölmez ve ruhunu öteki dünyaya götürmesi için gönderilen hayalet şaşkına döner. Hemen patronuna gidip ne yapması gerektiğini sorar. Patronu böyle bir şeyin nasıl olduğunu bilmediklerini ama halletmeye çalıştıklarını söyler. Olup biteni anlamaları için yardımcı olsun diye hayaletten adamla beraber kalmasını isterler.
Hayalet hiç memnun olmayarak bunu kabul eder... o bir hayalettir dadı değil ki! Ama tuhaf bir şey gerçekleşir... Hayalet adamın kız arkadaşına âşık olur ve tabii ki işler karışır. Kısa zaman sonra adam ölmesi 'gerektiği' halde ölmediğini keşfeder. Tarihlerinde ilk defa insanlar kaderlerini tanrıların elinden almaya karar vermişlerdir. Bu harika bir değişimdir ama bedeli vardır.
Âşık Hayalet kendi kaderlerimizin efendisi olduğumuzu keşfettiğimizde bize neler olacağını konu ediyor. Artık ne bir mazeretimiz ne de suçlanacak dış kuvvetler ya da tanrılar vardır... sorumluluk tamamen bize aittir.