Anadolu insanı; tarih boyunca umutlarını hayallerini aşklarını günlük hayatını bazen acımasız bazen müşfik doğa karşısındaki duygularını ve en çok da çektiği çileleri türlü araçlarla ve türlü biçimlerde dile getirmiştir.
İnsanımızın iç dünyasının ne derece zengin ve güçlü olduğu ürettiği çinilerde gergeflerde kilimlerde oyalarda aşikârdır. Ayrıca halkımız doğuştan şair ruhludur. Âmâsından boksörüne çöpçüsünden profesörüne kadar şiir yazmamış bir Türk insanı gösteremezsiniz.
Anadolu insanı ninni masal ve efsane dinleyerek başladığı edebiyat serüvenine mani söyleyerek türkü ve ağıt yakarak devam etmiş ve iç dökmelerini bağlama eşliğinde söylediği koşma semai varsağı destan gibi şiirlere adeta nakşetmiştir.
Hüseyin Zengin bağlama çalmaz "saz şairi âşık ozan" gibi adlarla anılan bir şair de değildir ama o tam bir Anadolu insanıdır yani Anadolu şairidir. Anadolu'nun küçük bir köyünde doğup ilkokulu bitirdikten sonra hamallık yaparak hayat mücadelesine başlayan bu duygulu ve duyarlı insanımız ekmek parası için İstanbul'da ve Libya'da inşaatlarda çalışmış; sıkıntılarını sevinçlerini çok geniş bir yelpaze içinde fakat halk şiirinden farklı tarzda dile getirmiştir.
Onun şiirlerinde beşikten hastane koridorlarına Âşık Veysel'den Nazım Hikmet'e kadar çok farklı ve özgün konular ve temalar bulacaksınız.
Hüseyin Zengin bu ilk şiir kitabıyla edebiyat dünyasında ses getirecek.
