Türkiye'de laiklik ve inanç özgürlüğü tartışmaları Cumhuriyet'in kuruluş yıllarından başlayarak günümüze kadar sürmektedir. Bu kitabın konusunu da1980 yılı sonrasında Türkiye'de güncelliğini yitirmeyen inanç özgürlüğüne ilişkin başlıca sorunların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde değerlendirilmesi oluşturmaktadır. Çalışmanın son bölümünde de Strasbourg organlarının içtihatlarından hareketle Türkiye'de inanç özgürlüğüne ilişkin sorunlar değerlendirilmiştir. Bunlardan ilki özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara gelmesinin ardından gündeme yerleşen başörtüsü sorunudur. İkinci konu 1982 Anayasası ile birlikte uygulamaya konan zorunlu din dersleridir. Son konu ise Diyanet İşleri Başkanlığı'nın konumu ve faaliyetleridir. Çalışmanın bu kısmında ilk olarak Diyanet İşleri Başkanlığı Avrupa ülkelerindeki kilise örgütüyle karşılaştırmalı olarak değerlendirilmişcem evlerine ilişkin yaklaşımı da dikkate alınarak devletin tarafsızlığı ilkesi ve farklı dinsel grupların inanç özgürlükleri açısından incelenmiştir.