logo

Babalar ve Kızları Rock'n Roll Öyküleri

Ürün Kodu: 9789751023506
YAYINEVİ: İnkılap Kitabevi
₺11,57
Yaklaşık yedi yıl önce tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de zirveye vuran Rock müzik dalgası sırasında marjinal gençlik çevreleri rock ortamları ve edebiyat dünyasında yankılar uyandıran romanlarıyla tanımıştık Hikmet Temel Akarsu'yu. Bir kuşağı derinden etkilemiş bu yazar her şeyin piyasalaştırıldığı bir döneme girilirken içe dönük ve derinlikli bir tarza yönelmiş sadece bilenlerin okuduğu bir yazar konumuna kendini indirgemişti. Buna rağmen eserleri her zaman rock'n roll ortamlarında ve yadsıyıcı gençlik çevrelerinde birer mitos olarak anılagelmişti.

İstanbul Dörtlüsü Kayıp Kuşak ve Ölümsüz Antikite serilerini ilgi ile okuduğumuz Hikmet Temel Akarsu bu sefer bir öykü kitabıyla karşımızda. Söz konusu öykü kitabı "Babalar ve Kızları" ile Akarsu'nun "aramıza"(?) dönüş yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Akarsu'nun "aramıza geri dönmüş" olmasından neyi kastettiğimizin anlaşılabilmesi için öncelikle geçmişteki eserlerini mercek altına almak ve kısaca hatırlatmakta yarar var.

Akarsu 1990'lı yılların sonuna doğru yayınladığı ve İstanbul Dörtlüsü adı altında topladığı Kaybedenler'in Öyküsü İngiliz Küçük Şeytan ve Media romanlarıyla bir dönem gençliğini derinden etkilemişti. "Rock'n Roman" adı ile anılan bu seride anlatılan; 90'lı yılların gençlerinin yaşadığı yadsıma duygusu depresyon ve günümüzün dünyasının yükselen değerlerinden kaçma isteği o kadar içten bir şekilde dile getirilmişti ki seriyi okuyunca kendinizden bir parça görmemeniz yaşadığınız ruhsal buhranları okuduklarınızla benzer bulmamanız mümkün değildi.

Bu seriyi takiben Akarsu daha önce yazmış olduğu dört ayrı romanı Kayıp Kuşak adını verdiği serisinde bütünleştirdi. Bu serideki içtenlik de İstanbul Dörtlüsü'nden aşağı kalır değildi. Ülkemizin küreselleşen dünyaya adapte olma çabası bu sırada dönen binbir entrika binbir hesap ve bu karmaşa içinde kendine yer edinmeye yaşamaya çalışan kahramanlarımız.. Bir aynaya bakıp kendinizi ve çevrenizi görmenizin yazıya dökülmüş hali gibiydi bu kitaplar...

Bahsedilen bu iki seriden sonra Akarsu bambaşka bir yazı tekniği denemeye soyundu. Ölümsüz Antikite olarak adlandırdığı bu seride "cyberpunk" ve "fantezi" edebiyatına geçiş yaparak Homeros'un İlyada'sı ile paralel giden bir anlatım tarzıyla günümüzde ipleri tutanlardan yazılım firmalarından ve geleceğimizden bahsetmişti. "Komplo teorisi" deyip geçebileceğimiz ama üzerinde düşündüğümüzde doğruluk payı gördüğümüz korktuğumuz ve kendimizi çaresiz hissettiğimiz bir hikayeydi bu. Fakat geleceği görmek ya da biri size geleceği söylediğinde buna inanmak zordur. Bu sebeple Akarsu'nun diğer romanlarındaki içtenlik ve özdeşleşme duygusu bu seride yoğun hissedilememişti.

"Aramıza geri dönme" mevzuuna gelince... Okuru Akarsu'dan ne bekler?.. Ona kendini anlatmasını arkadaşlarını ya da "arkadaşım" dediği kişileri göstermesini kendi içine düştüğü rezillikleri yüzüne vurmasını onu ağlatmasını buruk hissettirmesini zaman zaman yüzünde küçük tebessümler yaratmasını bir tokat atmasını bu dünyada yaşadığını ve bunun böyle olduğunu söylemesini.. İşte Akarsu Babalar ve Kızları adlı öykü kitabında uzunca bir aradan sonra bütün içtenliğiyle okuruna asıl istediğini vermeye karar vermiş.

Son görüntülenen ürünler