Hemen hemen Osmanlı Devletiyle çağdaş olan Kara-koyunlu Türkmen Devleti, kurulduğu tarihten (1351) itibaren kısa sürede sınırlarını Erciş merkez olmak üzere Van Gölü Havzasından Kafkaslara, Basra Körfezine, Türkistan içlerine kadar uzatır. Timur’un ardı ardına giriştiği Anadolu seferlerini de son Ankara muharebesine kadar önüne geçer. Devletin tamamen dağılmasıyla (1470) bir Kara-koyunlu aşiretinin Hindistan’da bazı yerleri fethederek burada devlet kurmaları da Türkmen devlet anlayışının bir başka numunesi olur.
Çalışmamıza konu olan Kara-koyunlular hakkındaki kitap, gerek Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kurulan Ak-koyunlu, Artuklu ve üzerlerine gelen Celayirli, Timurlu, Memluklu ve Gürcüler arasında “Devlet” olma mücadeleleriyle, kendi içlerindeki iktidar kavgalarıyla, dönemin gölgede kalmış hadiselerine ışık tutarken, diğer yandan henüz oluşum aşamasını tamamlamamış olan Osmanlı Devletine, Doğu’dan gelen Timur ve ardıllarına karşı engel teşkil eden Kara-koyunlu Türkmen Devleti hakkında ilginç bilgiler sunmaktadır.
Kara-koyunlu Türkmenleri, 14. Yüzyılın ortalarında Van Gölü’nün kuzeyinde yer alan Erciş’i merkez yaparak, günümüzdeki sınırlarıyla İran, Irak, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’ın tamamının yanı sıra Suriye kuzeydoğusu, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da bir asrı aşkın müddet hüküm sürmüşlerdir.
Oğuzların başta Yazır olmak üzere; Yıva ve muhtelif boylarına mensup olan Kara Koyunlu Türkmenleri, Cengiz Han’ın buyruğu altına girmeyi reddederek uzun süren savaşlar sonrasında göç etmiş, otuz bin çadırla başta Erciş, Bitlis, Erzurum olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Musul ve Azerbaycan’a gelmişlerdir.
Van Gölü Havzası’nı ellerinde bulunduran Türkleşmiş İlhanlı ardılı Moğol devletleri olan Celayirliler, Uyratlar ve Sutaylıları saf dışı bırakarak bölgeyi kısa sürede yeniden Türkmen yurdu haline getiren Kara-koyunlular, Timur ve oğulları karşısında uğradıkları mağlubiyetlere rağmen Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu elde tutmaya azami gayret etmişlerdir.
Kara-koyunlular kudretli beyleri Kara Yusuf döneminde (1390-1420) henüz küçük bir beylik iken, kısa sürede bölgedeki dengeleri değiştirebilecek güçlü bir devlet haline gelirler. Batıda Osmanlı, Doğuda Timur Devleti, Güneyde ise Memluklular ile komşu olan Kara-koyunluların cihan devleti haline gelmesi ise son hükümdarları Cihan Şah (1436-1467) devrine rastlar. Bu dönem, Kara-koyunlu Türkmenleri’nin İran’ı da aşarak Timurlular’ın başkenti Herat’ı ele geçirdikleri dönemdir.
Kara-koyunlular 15. yüzyılın üçüncü çeyreğine gelindiğinde, cihan devleti olma yolunda büyük hamleler yaparak 3 milyon km2 topraklara hükmederler. Kısa bir süre sonra da, ezeli rakipleri olan düşman kardeşleri Ak-koyunlular tarafından mağlup edilerek tarih sahnesinden çekilirler.