Klasik dönem Yunan düşüncesinin yanı sıra Batı ve Doğu felsefelerinden yararlanan Richard Sorabji, Benlik'te bireysel benlik denen şeyin gerçekten var olup olmadığı sorusuna ek olarak "benlik" denen şeyin yalnızca bir bilinç akışından mı ibaret olduğu sorusuna yanıt aramaktadır. Sorabji'ye göre benlik, yeri tam saptanamayan bir ruh veya ego değil, varlığı apaçık görülebilen bedenlenmiş bir bireydir. Dolayısıyla ona göre "benlik" salt bir bilinç akışından farklı olarak, yalnızca bir bilince değil, aynı zamanda bir bedene sahip olan bir entitedir. Sorabji, kitapta "benlik" fikrinin tarihsel izini sürmekle birlikte, benliğe ilişkin bu fikirlerin yaşam ve ölüm tasavvurları üzerindeki etkilerini de incelemekte ve okura şu soruları sormaktadır: Ölümden korkmalı mıyız? Bireyselliğimiz yaşama şeklimizi ne şekilde etkilemelidir?
Sorabji, Benlik’te, Doğu'dan ve Batı'dan çeşitli felsefe okullarının benliğe ilişkin görüşlerini yetkin bir şekilde özetlemek suretiyle okura, gelecekteki felsefi tartışmaların ön saflarında yer alacak bir konu olarak "benlik" ile ilgili yeni ufuklar sunmaktadır.