Doksanlı yılların başında, bir iş dolayısıyle tanıştığım değerli bir iş adamı, bir sohbet sırasında bana kendi ailesini ve anılarından bölümler anlatmıştı.
Burada, Alpaslan olarak isimlendirdiğim kişinin anlatımıyla okuyacağınız hayat hikâyesi, tamamen o ailenin gerçek yaşamından esinlenerek hikâyeleştirilmiştir.
Ailenin tanınmaması için bütün isimler, mekânlar ve meslekler değiştirilmiştir.
Besleme, Osmanlı döneminde, küçük yaşlarda evlatlık olarak alınarak, sadece minimum ihtiyaclarini karsilamak suretiyle ev işlerinde çalıştırılan yatılı hizmetçi kızlara verilen isimdir.
Kuralın temelinde, babasız, bakacak kimsesi olmayan ya da yoksul ailelerin kızlarını küçük yaşta sahiplenip bakımını sağlamak vardı. Yani bir nevi Koruyucu Aile olmak. Fakat bu küçük kızlar bir tür köle muamelesi görür, her türlü ev işinde kullanılır, horlanır, itilip kakılır, en ufak bir kabahatinde acımadan dayak atılırdı. İtaat, sonsuz itaat. Okula gönderilmek asla yok. Düşünmek, sorgulamak yok, fikir beyan etmek yok. Yorulmak, hatta hasta olmak bile yasak.
Zehra Şahika Güneş, küçücük yaşlardan itibaren hem ev işleri yapmış, hem de özgürlük mücadelesi vermiştir. Bütün bu kuralları yıkarak, üniversite tahsili de yapmış, başarılı bir iş kadını olmuştur.