Bu kitap, imparatorluktan millî devlete geçişi ve Cumhuriyet'in ilk elli yılını yaşamış olan Şükûfe Nihal’i özellikle bir yazar olarak ortaya koymak üzere hazırlanmıştır. Türk tarihinin siyasi, edebî ve kültürel anlamda son derece önemli bu geçiş döneminde öncü bir aydın olarak yer alan Şükûfe Nihal’in hayat hikâyesi ve eserleri, bu süreci ince ve çok şahsi yansımaları da taşıyan kadın duyarlığının arkasından verir. O, Fatma Aliye Hanım, Şair Nigâr Hanım ve Halide Edip’lerin başlağı Türk edebiyatının kadın yazarı olma çizgisini hemen onların yanı başında, ama aynı öncü ve özverili kimlikle sürdürür. İstanbul İnas Darülfünunu’nun ilk dönem öğrenci ve mezunu, Sultanahmet Mitingi’nin ateşli hatibi ve Cumhuriyet öğretmeni olan yazarın hayat hikâyesi, eşitlikçi Türk feminizminin ve Türk kadınının siyasi hayata kazandırılışının ciddi başlangıçlarıyla zenginleşir. Bütün bunlar Şükûfe Nihal’in hayatına ve eserine kadın-edebiyat-Cumhuriyet aydını olma noktalarından bakılmasını gerekli kılar.
Cumhuriyetin aydınlarını ve ediplerini toplayan bir salonun kibar sahibi ve pek çok âşığın etrafında pervane olduğu Şükûfe Nihal, anlaşılmaz bir şekilde daha sağken unutuluşun en uzak iklimlerine düşer. Hayatının parlak başlangıçları mahiyeti açıklanamayan karanlıklarla gölgelenir. Arayışlar, beklentiler; kadın ruhunun dalgalı, çekingen çırpınışları ve hayatın bin türlü cilvesi ona derin sessizlikleri getirir.
Ve susar Şükûfe Nihal... Kendisini anlamak, anlatmak, ona hayatının en güzel döneminin ışıltısını kazandırmak ve tam o noktada yeniden canlandırmak isteyenler için bile hâlâ suskun durmaktadır...