Dünyaca ünlü Bizans uzmanı Profesör Demirel İstanbul'daki Deniz Müzesi'nde sıra dışı bir keşfe imza atar: Bir belge 15. yüzyılın ortalarında İstanbul'u fetheden Osmanlılardan kaçırılan hazinenin uzağa götürülmediği Boğaz'ın derinliklerinde yattığı tezini doğrular niteliktedir.
Bu da yabancı yatırımcıların planlanan köprünün inşasında her şeyden önce denizde kazı yapma haklarını elde etmek için çabalamalarına açıklık getirmektedir. Ama Demirel'in kısa bir süre sonra boğazı kesilmiş bir şekilde bulunmasıyla akıl sır ermeyen cinayetler serisi başlıyor.
Kurbanlardan birinin bir Japon olduğunun ortaya çıkması üzerine Berlin'deki Japon Bilimci ve Türk dostu Eugen Meunier sıra dışı bir Türk-Alman diyaloğunun bulunduğu bu görevi üstlenir. Kitaptaki olaylar Almanya Türkiye ve Japonya'da geçmektedir. Japon'ların ilginç adetleri romana ilave bir çekicilik katıyor.