İrem bu masalı şöyle anlatıyor:
“Bir gün Boni, gözlerini kapamış bir ağacın altında dinleniyormuş. İki panda arkadaşı koşarak yanına gelmiş. Birinin elinde top varmış. “Merhaba Boni” diyerek ona selam vermişler. Boni de “Merhaba” demiş. “Heey, top mu getirdiniz?” diye onlara sormuş. “Evet” demişler. Bu sırada iki ayıcık daha yanlarına gelmiş. Onlar da topu görünce sevinmişler.
Boni ve arkadaşları top oynayacak bir yer arıyorlarmış. “Acaba topla ne oynasak?” diye de düşünüyorlarmış. Boni, “Futbol oynayalım.” diye fikrini söylemiş. “Bu harika bir fikir.” demişler.
“Bir fikrim daha var.” demiş Boni. “Ben kazanan takıma ödül olarak pasta alacağım.” Bunu duyunca arkadaşları çok sevinmiş. Hemen pastacıya gitmişler. Boni güzel bir pasta almış.
İki takıma ayrılmışlar. Boni de pastayı tutuyormuş.
Boni, pastayı bir kayanın üzerine koymuş. Sonra maçın zamanını belirlemek için bir kum saati bulmuş. Düdük çalmış. Böylece maç başlamış. Boni maçın hakemi olmuş…”
İrem, Boni’nin bu masalını anlatmaya böyle başlamış… Hadi bir de SEN ANLAT!