Dostoyevski’nin 1868 yılında Russki Vestnik dergisinde tefrika edilen romanı Budala iyilik timsali nesli tükenmiş bir adam olan Prens Mışkin’in hikâyesini anlatmaktadır. Sık sık sara nöbetleri geçiren hastalıklı Prens Mışkin her ne kadar zekâdan yoksun bir karakter olmasa da saflık derecesindeki iyi niyeti yüzünden çevresindekiler tarafından “budala” olarak görülmektedir. Eser Dostoyevski’nin mutadı olduğu üzere kendi hayatından da izler taşımaktadır. En güçlü romanlarından biri olarak kabul edilen Budala’da Dostoyevski Prens Mışkin karakteriyle idealize ettiği insanı okurlarına sunmaktadır.