"..şimdi anlıyorum ki esas kazancım zayıflamam değil herhangi bir şeye bağımlı olarak yaşamanın nelere mal olabileceğini görmemdi. Yemeklere alkole uyuşturucuya hatta karşı cinse tutsaz olmaya hiç niyetim yok bugün!"
İnsanın dış görünümünün gerçekte kim olduğunun önüne geçtiği günümüz toplumunda Aylin adlı genç kız en büyük kusuru olarak gördüğü şişmanlığından kurtularak içsel boşluğunu doldurmaya çalışır. Toplumun beğeni kalıplarına bedenini sığdırarak daha önce onunla dalga geçen herkesin saygısını ve sevgisini kazancağına inanan on altı yaşındaki Aylin kısa sürede ruhsal ve bedensel açıdan çökmeye başlar. Yediklerini kusarak topluma ve kendine karşı duyduğu öfkeyi atmaya çalışan Aylin hızla kilo kaybetmesi sonucunda kendini Bulimia Sokağı'nda tutsak bulur. Artık tek amacı yemekler uyuşturucu ilaçlar ve karşılıksız bir aşkla çıkmaza dönüşmüş bu sokaktan kurtulabilmektir.