Hazreti Âdem ile eşi Hazreti Havva'nın vefatlarının ardından insanlar hızla çoğalmaya, çoğaldıkça da yeni yerleşim bölgelerine doğru genişleyerek yayılmaya başladılar. <br />
Sonraları iki farklı gruba ayrıldı insanlık: <br />
Bir yanda mutlu ve inançlı insanların meydana getirdiği Habiloğulları...<br />
Öte yanda mutsuz ve inançsız Kabiloğulları...<br />
Habiloğulları; Allah'a sonsuz bir güven ve teslimiyet ile bağlanmış iken...<br />
Kabiloğulları; Şeytan'ın hile ve tuzaklarına yakalanıp nefislerine esir düştüler.<br />
Aralarında yer yer kavgalar, çarpışmalar yaşandı.<br />
Ve böylece Hakk ile batılın yani iyilik ile kötülüğün mücadelesi toplu halde ortaya çıktı...<br />
İşte böylesi berbat ortamda bir elçi gönderildi onlara...<br />
Bataklıkta yeşeren bir gül gibiydi o.<br />
Nuh idi adı...<br />
Kutsal Kitabımız Kur'an-ı Kerim 'ulu'l-azm'yani 'özel misyon, görev ve yetkilerle donatılmış' peygamberlerin ilki saydı onu. <br />
Ve dile kolay, tam kırk üç âyette ondan bahsetti. <br />
Allah'a ortak koşan, putperest bir kavme gönderildi Hazreti Nuh.