Dünyaca ünlü ekonomi dergisi Forbes, 2019’da, Türkiye’nin “yaşanabilir en ideal kenti” olarak Çanakkale’yi seçer. Bu -özellikle Çanakkaleliler veya bir şekilde yolu Çanakkale’ye düşmüş olanlar için- hiç de şaşırtıcı bir gelişme niteliğinde değildir aslında. Tarihsel birikimiyle, coğrafi güzelliğiyle, yaşam biçimindeki huzur dolu sükûnetiyle, hatta Homeros’tan bu yana meşhur olan rüzgârıyla bu şehir, dünyada eşine az rastlanır bir büyüleyici atmosfer sunmaktadır çünkü. Bir “büyüşehir”dir Çanakkale. Her sakinine, görüp gezen herkese diğer şehirleri unutturabilecek kudrette bir “büyüşehir” yani… İşte bir grup araştırmacı olarak, “böyle bir şehir için ne yapılsa azdır” düşüncesiyle elinizdeki çalışmayı ortaya koyduk.
Çalışmada, Çanakkale’nin sosyolojik bir mekân olarak edebiyata, edebiyat tarihine dönük varlığını, birikimini panoramik bir şekilde resmetmeyi arzu ettik. Çanakkale’de doğmuş veya bir süre ikamet etmiş şairler/yazarlar; edebiyatla veya edebiyat tarihiyle ilgili kurumlar, kuruluşlar vs. üzerine özlü bilgiler sunarak şehrin edebiyat atlasını -dünden bugüne, bugünden yarına kalacak olanların atlası da denilebilir buna- ortaya çıkardık. Tabii alanımız (Türk Dili ve Edebiyatı) gereği, Çanakkale’nin bir Türk şehri olarak varlık kazandığı ve dolayısıyla da Türk edebiyatıyla kesiştiği döneme yoğunlaştık.