Edebiyatımızda toplumcu gerçekçi yazarların ilklerinden olan Sadri Ertem’in en önemli romanı Çıkrıklar Durunca, 1929’da Vakit gazetesinde tefrika edilmiş, büyük bir ilgi uyandırınca da bir yıl sonra kitap olarak basılmıştır. Romanda, 19. yüzyılın sonunda ucuz Avrupa malı dokumanın yerli dokuma üretimini yerel eşraf ve devlet adamlarının da desteğiyle ortadan kaldırma girişimi karşısında Bolu ve çevresindeki halkın kalkışması ele alınır. Özünde ekonomik temele dayanan isyan zamanla dinî bir boyut kazanır; sermaye ile emek arasındaki gerilim, toplumsal çatışmayla farklı bir boyuta taşınır.
Çıkrıklar Durunca, Şeyh Bedreddin’den, Köroğlu’na Anadolu’daki isyan kültürüne dair ipuçları taşıyan önemli bir eser.
“Vaktiyle birleşip fabrika yapsaydık mallarına malla karşı koyardık ama artık iş işten geçti. Bıçak kemiğe dayandı, boğuşmak gerek. Başka çıkar yol varsa söyleyin.”