1923 yılında yıkılan bir devletin küllerinden yeni bir devlet Türkiye Cumhuriyeti doğdu. Devleti kuran kadrolar onu yeni baştan inşa etme gayesindeydiler. Bu nedenle Osmanlı'dan devraldıkları mirasın önemli bir kısmında köklü değişikliklere gittiler. Halkın yaşamının neredeyse her safhasına müdahale de bulundular. Bu müdahaleler ciddi rahatsızlıklara hatta zaman zaman isyana varan olayların yaşanmasına neden oldu. Demokratik değerler üzerine inşa edilen siyasal hayat ise ilk yıllarda pek de demokratik olmadı. İki kez çok partili sisteme geçiş denemesi başarısızlıkla neticelendi. Üçüncü kez yapılan deneme nihayetinde başarıya ulaştı ve siyasal hayat hareketlenmeye başladı. Çok partili sistem ve beraberinde gelen tek dereceli seçim sistemi demokrasiyi geliştirmekle kalmadı. Siyasiler nezdinde vatandaşı daha da değerli kıldı. Ülke 1923'ten 1950'ye kadar geçen süreçte sekiz genel seçim gördü. Bu seçimlerin son ikisi çok partili dönemde gerçekleşti ve farklı heyecanlara sahne oldu.
Bu kitap yukarıda bahsedilen değişimin Karadeniz'in şirin ili Rize'deki yansımalarını konu almaktadır. Kitapta ayrıca ilin sorunları ve bu sorunlara dönemin iktidarı CHP'nin yaklaşımı ortaya konulmuştur. Partilerin teşkilatlanma faaliyetlerinin çok detaylı verildiği bu çalışmada özellikle devrimlerin Rizeliler üzerindeki etkisi tarafsız bir tutumla ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Yasaklamaların neden olduğu kimi taşkınlıklar neden-sonuç ilişkisi içerisinde kaleme alınmış ve siz değerli okuyucuların takdirine sunulmuştur. "