Siz bir tutsaksınız. Bileklerinizi korku zincirleriyle prangaya vurdular. Sizi zulüm bıçaklarıyla diz çöktürdüler. Boğazınıza geçirdikleri ilmik sesinizi kesiyor. Cansız bir şekilde duruyorsunuz. Yararsız bir şekilde. Yine de barıştan ve özgürlükten bahsederek övünüyorsunuz. Özgürlük mü? Siz özgür değilsiniz. Gerçeği ört bas edemezsiniz. Onlar unuttular. Ama siz gerçeği biliyorsunuz. Hatırlıyorsunuz. Onlara da anımsatın. Kaçmanın bir zamanı vardır. Saklanmanın. Değerli olan şeyleri korumak için sessiz kalmanın zamanı vardır. O zaman geçti. Şimdi mücadele zamanı.