Halkın ve bilimin gözünde intihar her zaman anlaşılmaya muhtaç olsa da hiçbir zaman açıklanamayan, esrarengiz bir eylem olarak kalmıştır. Filozoflar, yazarlar, gazeteciler, bilim insanları yüzyıllar boyunca bu eyleme bir anlam bahşetmeye çalışmışlardır. On dokuzuncu yüzyılda –özellikle Rusya’da– intihar; ruhun ölümsüzlüğü, özgür irade ve determinizm, fiziksel ve manevi, birey ve toplum gibi tartışmaların merkezine oturmuştur. Irina Paperno tıbbi raporlar, gazete kupürleri, sosyal incelemeler, yasalar, kurgusal eserler, intiharların ardında kalan şahsi belgeler gibi çeşitli kaynakları analiz ederek intihar için yapılan bu anlam arayışını resmediyor ve intiharın kamuoyunun ilgi odağı hâline geldiği 1860’lar ila 1880’lerin Rusya’sını mercek altına alıyor.
“Çığır açıcı bir kitap... Paperno’nun araştırması kusursuz ve bir araya topladığı bilgiler paha biçilemez.” —The Russian Review
“Heyecan verici bir eser. Paperno, intiharın anlamına dair, Klasik Antik Çağ’dan Rusya’da intihar salgını yaşandığı düşünülen on dokuzuncu yüzyıla kadar ortaya çıkan fikirlere yer veriyor.” —The Threepenny Review |
||
Yazar Hakkında
IRINA PAPERNO Kaliforniya Üniversitesinde Slav Dilleri ve Edebiyatı profesörüdür. Sovyetler Birliği zamanının Tartu Üniversitesinde eğitim gören yazar, buradaki Slav Dilleri ve Edebiyatı Bölümünün yanı sıra Stanford Üniversitesi Psikoloji Bölümündeki eğitimini de tamamlamıştır. Chernyshevsky and the Age of Realism: A Study in the Semiotics of Behavior, Stories of the Soviet Experience: Memoirs, Diaries, Dreams, “Who, What am I?” Tolstoy Struggles to Narrate the Self önemli eserleri arasındadır. |
|