Acıyı geçmişin kokusuyla dindirmeye gücü yetmiyor artık insanın. Eşyaların bahçelerin ve insanların o kendilerine has kokusu her zaman merhem olmuyor kabuğunu özleyen yaraya. Kalabalık akşam sofralarının çocuk sesleriyle dolup taşan avluların uzaktan bakınca kırmızı kiremitleriyle bir yonca tarlasını andıran gecekondu mahallelerinin anlamları yok olup gidiyor. Şehre secde edenler belki semaya yükseliyor ama bir yerlerde kömür kokusu çamur lekesi ve türkü sürüp gidiyor. Ayrılık acısı hafifliyor belki ama ölüm Allah'ın emri olmaya devam ediyor.
Düş Mesafesi Deniz Ceren Türkkan'ın okurla ilk selamlaşması. Görünen o ki son da olmayacak bu. Yarattığı atmosferden tercih ettiği kelimelere ele aldığı öykü konularından üslubu önceleyen tavrına kadar her şey onun daha uzun süre buralarda olacağını gösteriyor.