'Tony daha sonraları bir kahvede oturup bilete baktı. Caracas'a gidiyordu. Yetmiş iki saat sonra neredeyse adını bile duymadığı ve hakkında hiçbir şey bilmediği bir kentte olacaktı. Demek insanın düşlerini gerçekleştirmesi bu kadar kolaydı. Şimdi bile yaptıklarına inanamıyordu. Cuma gecesi Villa Majorca'ya gidip Jenny'ye yardım edeceği gerçek olamazdı. Yapacağı işi sözcüklerle ifade edemiyordu. Ertesi sabah Londra Havalimanında büyük bir mekanik kuşa bineceği ve aradan bir gün geçmeden ondan çıkarak yepyeni bir yaşama başlayacağı doğru muydu gerçekten?'