Cumhuriyet’in bu toprakların ruhuna karşı geliştirdiği hastalıklı düşmanlığın
doğru anlaşılması çok önemlidir. Cumhuriyet travmasını anlamaya çalışırken,
şimdiye kadar yaptığımız üzere, hangi taraf olursa olsun taraflardan birinin bilgi
ve tecrübesiyle hareket etmemiz bizi hakkaniyetli bir neticeye ulaştırmayacaktır.
Öte yandan buradaki metinler bilmecburi şimdiye dek hakkı yenmiş olanların
ya- nında durmaktadır. Fakat hakkı yenmişlerin “eskisi-sonrası” diyalektiği
de hakikati tahrif hususunda gasıpların yalanlarından geri kalmamıştır. Filhakika
bu topraklarda 1923’te yeni bir şey olmuştur ve bu şeyin kendine has
yeni bir anlamı vardır. Gelgele- lim “Olan şeyin anlamı nedir?” diye sorduğumuzda
alacağımız cevaplardan yalnızca bir tanesinin hakkaniyetli, diğerlerinin
“taraflı” olacağı da ortadadır. Evet, bu metinlerin haleti ruhiyesi bir “taraf”
olduğunu saklamıyor amma ve lakin hakikati tahrif etmekten özellikle
kaçındığını, “işimize gelmese de”yi savunabileceğini açık yüreklilikle ortaya
koyuyor. Bu, küçücük bir hesaplaşma girişimidir, asıl hesaplaşmanın örneği
olması dileğiyle.