“Diğer kadın çok komik bir tip. Tam bir zenci gibi konuşuyor. Daha önce zenci gibi konuşan bir beyaz hiç görmemiştim. Hayatımda hiç bu kadar şaşırmadım. ‘Tabii ki hayatım, o kadar paran var sonuçta, ne kadar endişeli olduğunu tahmin bile edemiyorum,’ dedi.”
Fred Merrit, son derece saygın bir avukattır ve New York'ta iyi bir üne sahiptir. Müşterilerinin çoğu yaptığı işi takdir eder ama yeni bir mahalleye taşınmaya karar verdiğinde tepkiyle karşılaşır. Yeni mahallesindeki komşuları onun gitmesini ister, hizmetçisi de insanların onu istemediği yerde kalmaması gerektiğini söyler. Bay Merrit, dürüst bir insan ve saygın bir avukat olarak iyi bir üne sahip olmasına rağmen neden tüm bu sorunlarla karşı karşıya kalır? Çünkü o bir Afrikalı Amerikalıdır. Dahası, Harlem’deki Afrikalı Amerikalılar da onun bir beyaz mahallesinde yaşama isteğine tepki gösterirler.
Daha önce Büyücünün Ölümü kitabını yayımladığımız Rudolph Fisher’ın 1928 yılında basılan bu ilk romanı, yalnızca siyahlar ve beyazlar arasındaki değil, aynı zamanda Büyük Buhran döneminde Harlem'deki Afrikalı Amerikalı topluluğu içindeki ırk ilişkilerinin portresini şaşırtıcı derecede çağdaş bir bakış açısıyla ve esprili bir dille çiziyor.