Bu kitapla bir kez daha Ender Merter’in hayatının izini sürüyor, önceki kitaplarını takip edenler olarak bir tür organik abonmanlığa devam ediyoruz. Konu yine aynı. Reklam dünyasında geçen yılları, yaratıcılığın ve mesleğine duyduğu tutkunun yansımaları. Farklı olan ise odaklandığı zaman dilimi. Reklam panolarından kitap sayfalarına geçişi, bir sektörün tarih boyunca yaşadığı en büyük dönüşüme tanık olan bir ruh yolculuğu ve bir yaşarken yazılan tarih örneği. Geçmişin izlerinden kopamayan, değişen dünyayı, insan ilişkilerini ve tabii ki reklamın evrimini kâh hayranlık kâh öfkeyle izleyen ama her fırsatta yapay zekânın hiç mi hiç erişemediği anıların değerini hatırlatan sayfalar.
Yazarı kaleminden çok reklamcılıkta geçirdiği yıllarla tanınıyor olabilir. O ise kaleminin sadece slogan yazmakla sınırlı olmadığı iddiasıyla hayata dair her keşfini kaydetmeye devam ediyor. Yaşamı boyunca sürdürdüğü mesleğinden dolayı, yazdıklarını bir fikirler öbeğinin pazarlama kampanyası gibi görebilirsiniz; ancak bu kez reklam metni alıştıklarınızdan epey uzun gelecek.
İzzeddin Çalışlar
