Yazısız dönemden itibaren heykelleriyle, tapınaklarıyla tarihe iz bırakan bu kadınların asıl tarihleri yok sayıldı. Çünkü her şey yazılı dönemin iktidarın dizginlerini ellerinde tutan, resmi hafızayı tamamlayan ve devlet arşivlerini kontrol eden erkek bakışının süzgecinden geçti. Kadınların yaptıkları ve söyledikleriyle ilgili ilk kayıtlar, vakanüvislerin seçme ölçütleri ile şekillendi. Herodotos’tan Taine’e, Livius’tan bugünün kentlerine kadar, kamusal sahnelerdeki kadınlar benzer kalıplara döküldüler. Öyle ki Roma Döneminde nüfus sayımlarında bile kadın yok sayıldı. Başlıca üç erkek alanı olan din, ordu ve siyasetten dışlanan kadınlar, yüzyıllarca suskun kalacakları karanlık bir döneme hapsedildiler.