“Nişanyan’ın Pazar Sohbetleri neden bir anda Türkiye’nin en popüler yayınları arasına katıldı? Çünkü ülkenin ihtiyacı olan taze esintiyi hissetti insanlar. Türkiye’nin kalıplaşmış ideolojik kamplarından bağımsız, dürüst ve içten bir sesi duydular. Bu sesin, nefes kesici bir kültürel birikimle bütünleştiğini gördüler. Olağanüstü bir dil hakimiyeti, kolay anlaşılır samimi bir anlatım yeteneği ve yer yer hınzırca bir mizah anlayışı buldular.”
Pazar Sohbetleri’nin bu ikinci cildinde Nişanyan patrondan nasıl iyi bir zam alınabileceğinden yapay zekanın bürokrat zihniyetine, Amerika’nın Türkiye’ye saldırma ihtimalinden eşcinsel kelimesinin Türkçe literatürde ilk ne zaman göründüğüne, Yahudilik ve İslam’da yasaklanan domuz eti yemenin neden Hristiyanlıkta bir sorun olarak görünmediğinden Freud’un neden ciddiye alınmaması gerektiğine ve daha pek çok konuya değiniyor.