“Bu kitap, üst üste binmiş arayışların kitabı.
Ben, Fatma Aliye’yi aradım.
Yaşadığı çağda, çağdaşlarından ve kendinden geriye kalan hayatlarda. O, mümin bir âlime olarak, muasır medeniyetlerde Osmanlı kadınına yer aradı. Romanlar yazdı. Makaleler yazdı.
Mesajı kaleminden önde koştu.
İmparatorluktan geri kalan, harflerden de çekilirken, Fatma Aliye de kendi kaderine çekildi.
1926’dan, öldüğü tarih olan 1936’ya kadar evden kaçan kızını aradı.
Ulaşabildiği kızı değil, kızının tanassur edişinin hikâyesi oldu.”