Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı topraklarındaki tüm toplumlar için yıkıcı bir süreci beraberinde getirdi. Çoğunlukla sefalet içerisinde hayatlarını sürdürmeye çalışan insanlar, savaşın getirdiği zorluklarla daha da sarsıldılar. Filistin’deki Zikron-Yakob köyünde hayatını sürdüren Alexander Aaronsohn, dünyanın kasıp kavrulduğu ve Osmanlı’nın dört bir yandan kuşatıldığı dönemin ruhunu bir Osmanlı Yahudi’sinin penceresinden aktarıyor. Almanya’nın Türk siyasetinde giderek daha etkin bir hâl almasından Türklerin bölgedeki yabancı azınlıklara yönelik tavrına, Amerika’nın dünyanın hamisi rolünü üstlenişinden Türk bürokrasisindeki çürümeye kadar birçok hadiseye değiniyor. Ancak hepsinden önemlisi, Filistin’de yaşayan milletler arasında yükselen gerginliğe birinci elden tanıklık ediyor.