Yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyerek sermayenin yönünü belirleyen ve küreselleşen dünyada önemli bir piyasa oyuncusu haline gelen kredi derecelendirme kuruluşları verdikleri kredi notlarıyla, şirketlerin ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin sermaye kapasitesine ve maliyetine etki etmektedirler. Sermaye hareketlerinin önemli boyutlara ulaşması ile birlikte küreselleşen dünyada ekonomilerin temel amacı, üretilen ürün ve hizmetlerin devamını sağlayabilmek olmuştur. Bununla birlikte fon sahipleri, yatırımcılar, para ve sermaye piyasaları ve ülkeler açısından risk değerlemesi önemli hale gelmekte ve böylelikle kredi derecelendirme kuruluşları tarafından verilen notlar sermayenin yönünün belirlenmesi hususunda etkili olmaktadır.
Dünyada yaklaşık 150 kredi derecelendirme kuruluşu bulunmaktadır. ABD temelli olmak üzere Moody’s %40, Standart and Poor’s %40 ve Fitch %15 pazar payına sahiptir. Söz konusu firmalar tarafından yapılan derecelendirmeler hem ülke ve şirketler hem de yatırımcılar için sermayenin yönü ve yatırımın maliyeti açısından önem arz etmektedir. Bu nedenle
kredi derecelendirme kuruluşları tarafından verilen notların tespiti için doğru bilgilerin herhangi bir gecikmeye uğramadan doğru zamanda aktarılması ve oluşturulması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Türkiye için uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından verilen notlara bakıldığında, ülke özeline ait bilgilerin uluslararası derecelendirme kuruluşlarına aktarımı da eksikliklerin olduğu görülmekte, bu da bir takım eleştirileri beraberinde getirmektedir. Türkiye ekonomisinin özellikle son on yıl içinde kat ettiği mesafeyi ve mevcut potansiyelini uluslararası kuruluşlara aktarabilecek yerel derecelendirme kuruluşlarının oluşturulması gerekliliği bulunmaktadır. Bu kitapta kredi derecelendirme kuruluşları ve bu kuruluşların yapıları üzerinde durulmuş, derecelendirme kuruluşlarına yöneltilen eleştiriler ve Türkiye’nin mevcut büyüme potansiyeli göz önüne alınarak öneri niteliğinde sunulan yerel derecelendirme şirketi anlatılmıştır.