Paris Armstrong başına geleceklere hazırlıklı değildi. İki yetişkin çocuğu Connecticut'da güzel bir yuvası vardı hayatından ve evliliğinden memnundu. Yirmi dört yıllık eşi önemli bir mesele görüşmek istediğini söylediği zaman da olacakları tahmin edemedi.
"Boşanmak istiyorum" dedi Peter. Yirmi dört yıldır taparcasına sevdiği kocası genç bir kadın yüzünden onu bir kenara atmıştı. Kocası ve otuz bir yaşındaki sevgilisi gelecek için planlarını çoktan yapmışlardı ve Paris'i paramparça olan hayatının ortasında yapayalnız bırakıyordu. Birkaç gün sonra Peter evden gitti. Paris ertesi günü nasıl geçireceğini bilemedi oysa tüm yaşamını nasıl geçireceğine karar vermek zorundaydı.
Bundan daha acı bir görev olamazdı. Günlerce eve kapanıp ağladı. Ondan sonra yakın arkadaşlarının iyi niyetli fakat ona ıstırap veren "uygun birini bulma" çabaları başladı.
Danielle Steel en çok satan kitaplar listesine giren elli yedinci romanında yalnız kalan ve hayatının ikinci baharını yaşayan bir kadının heyecanlı ve korkunç flört oyunlarının girdabına kapılışını ustalıkla anlatıyor.