Çünkü geçmiş, ilerleyen yılarda yakasını bırakmıyor insanın. Öyle külfetli ki omuzlarına, sanki ölmeye yüz tutmuş bir bataklıkta başında bekleyen akbabalar gibi. Bazen de güneşli bir günde aniden simsiyah bulutlarla kaplıyor gökyüzünü, ömrüne bağladığın sayaçlı bir lamba yakmak zorunda kalıyorsun aydınlanmak için. Geçmişin karşısında ışıkta kaldığın her saniye ömrünün sayacı geri sayıyor.